29 Mayıs 2015 Cuma

Çizgilerin arasında kendini bulmak, aramadan - Misilleme Kurşunkalem




"Kenara çekmişim bugün bir yokluk etkisinde"


***

Kendimizden nefret etmemiz gerekiyorsa bir gün,

o bir güne her zaman en yakın olan gündür bugün.

Ki bu
-gün,

iyi bakılmadığında kötü bir yarına yapılacak en iyi bir yardımdır.

Yarına daha doğru bakabilmek için hep fırsattır bugün,

ertelendikçe örselenir,

örselendikçe ertelenmişliğiyle harmanlanır,

harman ertelenmiş bugünden beslendikçe

kötü bir tekrarı bile mumla aratır zamanla yarın.

-Bana bakmayın,

ilhamın geldiği vakit,

bilgisayarın donması,

kalemin yazmaması ile sınanırım.

...

Hüzünle tutkunun arasına kurulan salıncakta sallanan cümleleri iterken yer yer istemsiz, (cümlelerde beni sen mi iteledin şaşkınlığı)

şükretmekle isyan etmek arasındaki geçiş süresinin hızı;

-manik depresif demek bile- yetersiz.

Rüyalarda hep düşülen,

ama dibi görülmeyen kuyuya dipten konarak başladım ben.

Yusuf desen, dilsiz,

Kuşçu uzakta, çaresi çareye -mesafe sebebiyle- tesirsiz.

Bozo mu?

Devleti temsil eden -daha doğrusu etmesi gerekenken etmemesi için tercih edilen- hükümetin teslimiyle hedefte,

uçurumun dibinde,

"bir kurtarıcı beklemenin" bir tık gerisinde,

kızgın, kırgın,

-tam da bu anda yeniden açılan bilgisayarda yeniden çalmaya başlayan müziğin, yazıya etkisi tarifsiz-

yine de değil ümitsiz.

Zihnimin odalarındaki 100 tane benden 99'u kilitli bugün yine.

Fakat kapılardaki sefil kilit,
çığlıklarının yazıya damlamasına engel olabilir mi zannettiniz?

Değil.

Düz siyahın üzerinde gördüğünüz lekeler,

görülemiyor olmaları belki de yok sayılmalarına en geçerli gerekçe, engel.

Siz görmek istemiyorsunuz diye pılı pırtını toplayıp da terk-i diyar etmezler.

Hatta bazen, "görmek istemiyorsan sen git kardeşim" bile diyebilirler.
(Hem kardeşim deyip hem de git diyen bir kişiye karşı nasıl yaklaşacağınızı ilk anda ne kadar netleştirebilirsiniz?)

Kalemin yalancısı değil,

kalemin takipçisiyim bu gece.

En zor anlarımda bırakmadığından beni yalnız,

gel gidiyoruz dediğinde demedim hiç nereye?,

bu yüzden sanılmasın bazen okunanlar,

tam olarak hissedilen;

anlatılanları da benden yola çıkarak
-kıssadan-

hisseleme.


Misilleme Kurşunkalem
30 Mayıs 2015




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder