23 Ağustos 2018 Perşembe

ALTANGİLLER, CUMHURİYET VE "PAPULAS'IN ASKERLERİ" - ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR

 
Ahmet Altan yeni kitabının tanıtım yazısını işgal altındaki Cumhuriyet gazetesine yazmış.

Yani, Cumhuriyet gazetesinin yönetimini gayri hukuki bir şekilde yaklaşık 5 yıldır işgal eden ve yolun sonuna gelen ekip, FETÖ'nün yayın organlarından Taraf'ın Genel Yayın Yönetmeni olan bu "çok hücreli"ye gazetenin sayfalarını açmış.

Üstelik bu yazıyı Uğur Mumcu'nun doğum günü olan günde yayınlıyor gazete yönetimi, geçmişin rövanşını alırcasına, duyurusu da Uğur Mumcu'nun doğum günü haberinin hemen altında.

Şaşırdık mı?

Hayır.

***
Sakarya Meydan Muharebesinin yıl dönümünde Kurtuluş dizisini izleyenlerin de iyi bileceği bir tarihi anektodu aktaralım.

2. İnönü Zaferi sonrasında Türk Ordusu, düşünülen ama içeride ve dışarıda birçok kişinin ihtimal vermediği taarruz öncesinde ordunun düşman askerine ezdirilmemesi, yıpranmaması, yaralarını sarması ve güç toplaması için Sakarya'nın doğusuna doğru çekilir. Türk Ordusuna, Türk Ordusu kuvvetlenmeden saldırı yapılmasının mecburi olduğunu düşünen Yunan tarafı taarruz hazırlıklarına başlar. Planları şöyledir; taarruza geçecekler, cepheyi yaracaklar, Ankara'ya kadar da ova olduğu için eğer Türk cephesi yarılırsa Türklerin Ankara'ya kadar tutunacak, mevzilenecek yeri kalmayacağından cephenin yarılması taarruzun başarılı olması anlamına gelecek.

İlk dalgada istediklerine ulaştıklarını da sanırlar, başarılı olduklarına da ama orada Mustafa Kemal Atatürk'ün dehası devreye girer ve Başkomutan, "Hattı Müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh da bütün vatandır" diyerek belki de tarihte eşi benzeri olmayan bir askeri taktiği uygulatır.

Bunun anlamı şudur, cephe yarıldığında tüm mevzi geri çekilmez, cephe yarılması gibi bir durum olmaz, ordu bir km geriye çekilir, buraya mevzilenir, sonra yine geriye, sonra gerekirse yine geriye.

Yunan Genelkurmay Başkanı General Papulas durumu anlar, Ankara'ya kadar yaklaşık her 500 metre, 1 km arasında Türk mevzisi ile karşılaşılacağını ve Anadolu'nun Yunan Ordusu için onları yutacak bir bataklığa dönüşeceğini...

Sonun başlangıcıdır artık ve çare de kalmamıştır. Yenilgi kaçınılmazdır.

Papulas düşünceli bir şekilde karargahında otururken yanına Genelkurmay Başkan Yardımcısı General Stratigos gelir, Populas'ı askerlerin "zafer" eğlencesine davet etmek için. Populas Stratigos'a otur der ve durumu anlatır.

Stratigos sanılanın aksi olan gerçekleri öğrenince tam bir yıkım yaşar ve hemen durumu askerlere bildirmeye gitmek için müsaade ister, dur der Populas. Ve ekler, "Yarın zaten durumu öğrenecekler, bırakalım da bari bugün zafer hülyasıyla eğlensinler."

Önce Yunan saldırısı püskürtülür. Yunan Ordusunun saldırı direncinin kırıldığı yerde de karşı saldırıya geçilir, Zafer artık Türklerindir ve "sadece savunma yapar, taarruz yapamaz" denen Türk Ordusu bu taarruzla 238 yıllık geri çekilme sürecini de sonlandırmış olur.

***
Cumhuriyet gazetesini işgal eden ekip, en son Yargıtay'ın da onayladığı kararın ne demek olduğunun farkında.

Kaybettiler ve gitmek zorundalar. Ayak sürümeleri de bir yere kadar ve boşa...

Kaleminin mürekkebini masum insanların kanından tedarik eden birisinin o gazetede yazması, o gazetede yazabilmesi, Anadolu rüyası biten Yunan Ordusunun çekilirken gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırılardan farksız.

Can yakıcı ama istediklerini almaya yeterli değil.

Tutunmalarını sağlamalarına da...

Ve son günlerinde gazetede at koşturanlar da, bu tarz gelişmelerden mutlu olanlar da "Populas'ın Askerleri"nden farksız.

O yüzden bırakın eğlensinler, nasıl olsa biz yolun sonuna geldiklerinin farkındayız ve "
Populas"ları da...

En azından Cumhuriyet gazetesi konusunda, davasında, inanan ki "Hacıanesti, gel de orduları kurtar" diyeceğimiz günler hiç uzakta değil.
Bunlar son oyunlar, son demler.

Bırakın oynasınlar, kendilerine yakışır, yaraşır biçimde.

Bırakın...

ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
23 AĞUSTOS 2018

(Konunun çok dağılmaması ve esas meseleden sapmaması için 2. İnönü Zaferi ile Sakarya Meydan Muharebesi arasındaki zaman diliminde gerçekleştirilen Kütahya ve Eskişehir Savaşlarına yer verilmemiştir.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder