2 Mart 2018 Cuma

AFRİN...



Dün çatışmanın sıcaklığında öğrendiklerimiz ışığında ve acımızın tazeliğiyle şunları demiştik:

"Hem bize ulaşan ve iddia edilen şehit ve yaralı sayımız hem de saatlerce süren çatışmalara dair edindiğimiz bilgi, akıllara Falih Rıfkı Atay'ın Zeytindağı romanındaki satırlarını getiriyor...
"- Ahmed'imi gördünüz mü?
- Hayır, hiçbirimiz Ahmed'ini görmedik. Fakat Ahmed'in her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı cehennemi gördü."


Eğer doğruysa yaralılardan birisinin yaralanma durumuna dair sağlık ekibince konulan tanı da durumun vahametini gösteriyor...
"Sinir krizi"...
Mehmetçik bugün, Afrin'de cehennemi gördü...
Buna sebep olan da sevinen de tüm "dahili ve harici bedhahların" Allah belasını versin, yaşattıkları acıyı yaşamadan ölmesinler.
Ve mümkünse adalet, ilahi olanına kalmadan tecelli etsin."

***

Bugün, 2 Mart 2018...


Şehit sayısı borsasının gönüllü hissedarları tatmin olmayabilir ama dün yaşanan çatışmada şehit sayımız gerçekten sekiz. İki tane de ÖSO militanı hayatını kaybetti. Şehit sayımızın bu kadar çok olmasının iki sebebi var, birincisi tünel yapısı diğeri de çok yoğun sis olması. Yani ağır hava şartları.


Tünel derken derme çatma tünellerden bahsetmiyoruz. Gayet derinde, nitelikli, üstü önce çok yoğun betonla kaplanmış, üstü de toprakla "normalleştirilmiş" tüneller bunlar. Öyle ki bizzat konuya hakim bir komutanımızdan tünellerle ilgili duyduğum cümle şu, "Maginot hattından sonra en iyisi olabilir. (Maginot hattı: Fransa'nın dünyanın en güçlü savunma bölgesini kurmak amacıyla, II. Dünya Savaşı öncesi oluşturduğu askeri savunma hattıdır.)


Sisin düşürdüğü inanılmaz mesafe sebebiyle tünelden yaklaşık 150 kişilik terörist grubunun sızması söz konusu ve de askerimiz teröristle belli bir ölçüde göğüs göğüse muharebe ediyor. 40 civarı terörist etkisiz hale getiriliyor.

Şehit sayımızla ilgili sayının yüksek söylenmesinde terör örgütünün propaganda amacı olduğu gibi çatışmanın çok sert geçmesi ve ağır yaraları askerlerimizin olmasından ötürü şehit sayısının artmasından duyulan kaygının da payı var.

Terör örgütünün Afrin'deki en büyük propagandalarından birisi "sivil halk katlediliyor" yalanı.

Afrin'de şu an iki tip sivil var. Birincisi çoğunluğu kapsayan ve sivil giyinimli olan teröristler -ki bunları sözde terörist cenazelerinde görüyorsunuz-, ikincisi de teröristler tarafından propaganda amaçlı olarak bölgeyi terk etmelerine izin verilmeyen siviller.

İşte bu şartlara rağmen, Türk ordusu sivil insan hassasiyetini üst düzeyde tutuyor, kendi kanından, canından verme pahasına.

Ve emin olun, dünyada hiçbir ordu, Türk ordusundan daha merhametli olduğunu iddia edemez cephede.

Değil vücutlarına mermi, ayaklarına taş bile değmesin Mehmetçiklerimizin...
ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
2 MART 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder