29 Mart 2015 Pazar

Suçlamak Kolay, Ya Yüzleşmek? - Çağdaş Bayraktar



Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın da katıldığı Belediye(yerel) seçim sonuçlarını hangi partinin kazandığını Hasan Rıza Soyak'a sorar.
Hasan Rıza Soyak da CHP'yi kastederek "Bizim parti" yanıtını verir.
Bunun üzerine Atatürk'ün verdiği yanıt manidardır:
"Hayır efendim; hiç de öyle değil! Hangi fırkanın(partinin) kazandığını ben sana söyleyeyim: Kazanan idare fırkasıdır çocuk! Yani Jandarma, polis, nahiye müdürü, kaymakam ve valiler... Bunu bilesin."

***
Bu örneğin, çürümüş bir sistemdeki iktidar partisinin yaklaşımının aynısı olduğunu anlamak ve Ulu Önder'in tepkisini kestirmek kolay.
Peki ya diğer partiler?
Aynı baskıcı yaklaşım, diğer partilerin Genel Merkezlerinde yok mu?
Hele de CHP?
Seçmenin kurultay talebine baskın kurultay ile bastıran, delege seçimlerini ileri tarihe erteleyen CHP Genel Merkezi farksız mıdır?
Tekrarlamaktan yorulmayacağız:
Kemalist devrim dinamiktir. Bulunduğu şartlar neyi gerektiriyorsa o şartlar içinde çözüm üretir. Yeri geldiğinde sonuna kadar savaşır, yeri geldiğinde bunun gereksiz enerji sarf ettireceği noktada yıkar, yeniden yapar.
Atatürk'ün eleştirisini yaptığı "idareci" tipi, aynı zamanda asla "devrimci olamayacağını" söylediği idare-i maslahatçıların ta kendisidir.
İdare-i Maslahatçı idareciler nasıl devrimci olamazsa,
onların "maslahat" önerisini çaresizlik duygusuyla reddedemeyen, hakkını arayamayan, mücadele edemeyen seçmenler, yurttaşlar da aynı miktarda uzaktırlar "devrimci" tavra.
Bugün Kılıçdaroğlu'na, Barış Yarkadaş'a, Mustafa Sarıgül'e oy verenler, yarın kontenjandan aday gösterilecek "izdüşümsüz" kişilerin dayanak noktasıdır. Beslenme kaynağıdır.
VE BU SAATTEN SONRA HİÇ KİMSENİN, AKP SEÇMENİNE KOYUN YA DA CHP SEÇMENİNE "OY BÖLÜCÜ" DEME HAKKI YOKTUR.
Bunu demeyi aklından geçirecek insanlar, öncelikle aynaya, sonra da kendi yakın çevresine bakmalıdır suçluyu aramak adına.
Tabi aynada bulabilecekleri yüzleri varsa.
Çağdaş BAYRAKTAR
29 Mart 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder