4 Haziran 2015 Perşembe

İhanet Kazan Biz Kepçe, Ne Gündüz Kaldı Ne Gece - Çağdaş BAYRAKTAR


Kemal Kılıçdaroğlu, Kral FM'de Erdoğan'ın en önden yandaşlarından Mehmet Akbay'ın programı olan"Mehmet'in Gezegeni" programına konuk olmuş.
Açıklamaları sırasında bir kısım dikkatimi çekti:
"Erdoğan ısrarla tartışmalara beni çekmek istiyor. Benim muhatabım değil, benim muhatabım Davutoğlu. Bu ülkenin vatandaşı siyasi kavgalardan bıktı. Ben dert çözmek istiyorum. Bana saldırıyorlar, 1930'da CHP bunu yapmış. Ben o zaman doğmamıştım ki. Bunlar tarihçilerin işi. Ben bugünü ve geleceği düşünmek zorundayım. Bir iktidar kendisi sorun olmaya başlamışsa sorun çözemez." [1]

***

Sayın Kılıçdaroğlu,
1930 Türkiye'si de,
1930 CHP'si de
senin ağzını, yüzünü, dilini,
yakar.

Bugün o koltukta oturabiliyorsan,

bunu partinin burun kıvırdığın dönemlerinde atılan temeline borçlusun.

"The süreç" teorisyenlerinden Murat Özçelik ile mi Tevfik Rüştü Aras'a laf atıyorsun?

CIA'nın TR-705 diye seslendiği Sezgin Tanrıkulu'na partiyi tahsis ederken utanmadan Şükrü Kaya'ya mı dil uzatıyorsun?

Tüm parti meclisini toplasan, bir tane Reşit Galip mi eder?

Var mı çiftliğine dönüşen Genel Merkezinde bir tane Saffet Arıkan'ın?

Bugün Atatürk'ün partisi sanıp da oy verenler var diye sayılıyorsun nimetten,

O zamanında oluşturulan "Atatürk'ün partisi" imajında Mustafa Necati, Mahmut Esat Bozkurt'un tırnağı kadar payın, hakkın var mı?

Ayrıca, "1930'da CHP bunu yapmış. Ben o zaman doğmamıştım ki. Bunlar tarihçilerin işi. Ben bugünü ve geleceği düşünmek zorundayım" yaklaşımınıza en sağlam yanıt, kendi döneminin CHP'sine "Göğsünü gere gere "Ben Kemalistim" diyemeyenin, CHP'ye genel başkan adayı olmaya hakkı bulunmamalıdır" uyarısını yapan Ahmet Taner Kışlalı hocamızın başka bir sözünde:

"Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür."

Yanıt tabii anlayabilene, anlamak isteyene.

***

İhanet sırası yoğun.
Hiç ümitlenme,
sanma
ki,
gözden kaçar birileri.

Durum,
Bankada işlem misali.

Sen geldin,
sana verilen "işlemi" yapmaya.
Birileri sana yetki verirken,
İşlemi yapma hevesin karşılığında,
biz de verdik sana "sıra numaranı"
lakin biraz düştün arkalara.

Ama,
Sıranın yoğunluğuna kanıp, aldanıp, umutlanma,
elbet göreceksin ekranda numaranı.

Artık o zaman
 görürüz,
seni,
şakşakçılarını,
ve tek özelliği batan gemiden kaçmak olan,
fareni,
besili sıçanlarını.


Çağdaş Bayraktar
5 Haziran 2015

DİPÇE

[1] 
http://www.ntv.com.tr/turkiye/kilicdarogluchpye-gonul-veren-hdpye-oy-vermez,xkq5kJTThkCbIohcRnfQZw


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder