Dünyada seçimle geldikten sonra seçimle giden diktatör gördünüz mü?
Adam birinci partinin hükümet kuramadığı yerde ikinci partiye hükümet kurma görevi bile vermiyor.
Eğer oradan inerse, hükümetten düşerlerse 7 sülalesi yargılanacakken demokratik davranacak; hele de CHP-MHP-HDP koalisyonuna "he" diyecek öyle mi?
Şu an asker darbe yapsa -ki ordu cemaatin ordusu cemaat de ABD'nin, yapabilir-,
adam polisini yığar TSK ile çatışır.
Hatırlayın, oğlu evinden alınmaya gelindiğinde ne olmuştu? Gelenler geri çekilmese ne olacaktı?
Öyle ya da böyle, sahte muhalefetten, yetmez ama evetçilerden Allah ile aldatanlara yol açan Atatürk ile aldatanlardan Allah razı olsun, Erdoğan'ı denetleyecek mekanizma kalmadı, kurum bazında. Bir de yetkileri kısıtlanmadan Cumhurbaşkanını halka seçtirerek parlamenter sistemin de içinden geçildi.
Tabutuna son çivi çakıldı.
Çözüm bu 4 partili ortamdan çıkmayacak.
Çözüm ne mi?
Bunun yanıtını arıyoruz.
Daha doğrusu söylüyoruz ama insanlar gündelik ve somut görmek istedikleri için bir şeyleri, elimizde sihirli değnek de olmadığından anlaşamıyoruz henüz.
Ama bir şeyin "olmayacağını" gördüğümüz yerde, aradığımız çözüm size somut gelmiyor diye "olmayacak" şeyi de olacakmış gibi algılamanın, aynı yöntemle farklı sonuç almaya çalışmanın da enerji kaybından başka bir etkisi yok.
Teröristlerin silah bırakması kadar önemli olan,
partizanların partilerini yavaşça yere bırakması,
yani olması gereken yere,
dibe.
Sonra çözüm çok rahat bulunur.
Hatta o kadar rahat bulunur ki "bu muydu ya yıllardır yapmamız gereken" deriz.
Bir deneseniz, öyle seveceksiniz ki..
Ah bir deneseniz...
Çağdaş BAYRAKTAR
20 AĞUSTOS 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder