Şehit abisi Yarbay Mehmet Alkan'ın tepkisi tüm ülkeyi salladı.
Çünkü haklıydı, samimiydi ve hislere tercümandı.
Haber metinlerinde olmasına rağmen açıklamalarının bir kısmı nedense hiç görüntü olarak paylaşılmadı.
Paylaşılan kısım,
“Sırça saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ‘Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok. Git o zaman ol! Git oraya!” dediği kısımdı. Oysa sonrasında sözlerine devam etmiş ve eklemişti Yarbay Mehmet Alkan:
"PKK kahrolsun!
Peki ona yardım ve yataklık edenler?
Onlar da kahrolsun!
Onlar da kahrolsun!"
***
Birileri için mesele sadece AKP'ye vurmak olduğundan,
birileri için de mesele teröre ve terör örgütüne meşru zemin yaratma çabası olduğundan herkes bir yerinden kesip biçip, "bütün"den farklı bir tablo çıkarmak istiyor ortaya.
Yani doğruları çarpıtıyor.
Örneğin bu kısmı görmeyen bazı kişiler, PKK'lı ilan edebiliyor Yarbay'ı.
PKK'ya yakın olan kaynaklar, sadece "saray" eleştirisini alıp kendine yontuyor bir isyanı.
Birileri cemaatçi ilan etmeye çalışıyor.
Oysa aynı Yarbay, Yüzbaşı iken, bugün çıkışını ballandıra ballandıra "kısmi" paylaşan dönemin kumpas gazetelerinde yargısız infaz ediliyordu?
Hatırlamak için: http://arsiv.taraf.com.tr/ haber-pasam-hatayda-rant-bu yuk-14437/
Öte yandan bazı insanlar da yargısız infaz etmeye, adaleti kendileri belirlemeye alışmış olduklarından olsa gerek, Yarbay hakkındaki suçlama dosyasını deşifre ediyor.
Bu dosyanın nasıl ele geçirildiği ve servis edildiği ayrı bir tartışma konusu.
Ama bunu ortaya atanlar, süreç sonucunu söylemiyorlar.
Çünkü AYM davada Mehmet Alkan'ı haklı buluyor ve kendisine 5000 TL tazminat ödenmesini hükmediyor.
Karar metni için:
http:// www.kararlaryeni.anayasa.go v.tr/BireyselKarar/ Content/ 7439af4b-4d96-444f-a8d4-850 f6b7204d0?wordsOnly=False
Bir doğrunun sadece bir kısmını alarak, o kısımdan ibaret saymak, doğrudan yanlış yaratmaktır.
Bir ulusun feryadını birilerinin algı operasyonlarına asla meze yaptırmayacağız.
Çağdaş BAYRAKTAR
24 AĞUSTOS 2015
Çünkü haklıydı, samimiydi ve hislere tercümandı.
Haber metinlerinde olmasına rağmen açıklamalarının bir kısmı nedense hiç görüntü olarak paylaşılmadı.
Paylaşılan kısım,
“Sırça saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ‘Şehit olmak istiyorum’ diye bir şey yok. Git o zaman ol! Git oraya!” dediği kısımdı. Oysa sonrasında sözlerine devam etmiş ve eklemişti Yarbay Mehmet Alkan:
"PKK kahrolsun!
Peki ona yardım ve yataklık edenler?
Onlar da kahrolsun!
Onlar da kahrolsun!"
***
Birileri için mesele sadece AKP'ye vurmak olduğundan,
birileri için de mesele teröre ve terör örgütüne meşru zemin yaratma çabası olduğundan herkes bir yerinden kesip biçip, "bütün"den farklı bir tablo çıkarmak istiyor ortaya.
Yani doğruları çarpıtıyor.
Örneğin bu kısmı görmeyen bazı kişiler, PKK'lı ilan edebiliyor Yarbay'ı.
PKK'ya yakın olan kaynaklar, sadece "saray" eleştirisini alıp kendine yontuyor bir isyanı.
Birileri cemaatçi ilan etmeye çalışıyor.
Oysa aynı Yarbay, Yüzbaşı iken, bugün çıkışını ballandıra ballandıra "kısmi" paylaşan dönemin kumpas gazetelerinde yargısız infaz ediliyordu?
Hatırlamak için: http://arsiv.taraf.com.tr/
Öte yandan bazı insanlar da yargısız infaz etmeye, adaleti kendileri belirlemeye alışmış olduklarından olsa gerek, Yarbay hakkındaki suçlama dosyasını deşifre ediyor.
Bu dosyanın nasıl ele geçirildiği ve servis edildiği ayrı bir tartışma konusu.
Ama bunu ortaya atanlar, süreç sonucunu söylemiyorlar.
Çünkü AYM davada Mehmet Alkan'ı haklı buluyor ve kendisine 5000 TL tazminat ödenmesini hükmediyor.
Karar metni için:
http://
Bir doğrunun sadece bir kısmını alarak, o kısımdan ibaret saymak, doğrudan yanlış yaratmaktır.
Bir ulusun feryadını birilerinin algı operasyonlarına asla meze yaptırmayacağız.
Çağdaş BAYRAKTAR
24 AĞUSTOS 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder