Kuddusi Okkır.
20 Haziran 2007'de tutuklandı.
Sağlık durumundaki kötüleşme, 18 Nisan 2008'de düzenlenen Psiko-Sosyal Gözlem ve Değerlendirme Raporu ile tespit edildi.
Fakat bu durum görmezden gelindi.
Kendisinin bozulan el yazısıyla "Acilen tedavi olmak istiyorum. Tam teşekküllü hastanede. Arz ederim" cümlelerini yazdığı dilekçesi yok sayıldı.
1 Temmuz 2008'de tahliye edildi.
6 Temmuz 2008'de hayatını kaybetti, öldürüldü!
Davanın iddianamesi Kuddusi Okkır öldükten 8 gün sonra, 14 Temmuz 2008'de açıklandı.
Hakkındaki suçlamaları bile öğrenemeden aramızdan ayrıldı Kuddusi Okkır.
Bu bir siyasi cinayetti.
Kuddusi Okkır'ın infazı, bu toprakların gördüğü en aşağılık örgüt olan FETÖ tarafından yapıldı. Yardım ve yataklık suçu ise siyasi iradeye aitti. Herkes oradaydı!
Kumpas sürecinde şehit edilen tüm vatanseverlerde olduğu gibi.
Ama biz, unutana, unutturmak isteyene, barışmak, uzlaşmak isteyene inat yüreğimizi soğutmayacağız.
Türkiye Cumhuriyeti ve onun kurucu felsefesi ile özdeşleşmiş insanlara ödetilen bedelin hesabını er ya da geç soracağız.
Gerekirse canımız pahasına!
AL BAŞKANLIK VER MUHALEFET
Erdoğan demiş ki "Her CHP'li vatandaşımızı partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyoruz."
Bunun Türkçesi şu. Erdoğan aslında diyor ki:
"Ben ülkenin çok büyük bir kısmını kutuplaşma ve karşıtlık ekseninde siyaset üzerinden yönetirim.
Bir kısım beni sever, ben ne desem arkasında durur. Çelişkili olsa bile.
Bir kısım da benden nefret eder, ben desem tersini yapar, kime saldırsam onu sahiplenir, destekler.
Bu yüzden de o nefret eden kesimi kontrol etmek ve yönlendirmek de en az beni seven kesimi yönlendirmek kadar kolaydır.
CHP'de seçmen ne yapması gerekiyorsa onu söyleyeyim ki yapmasın. CHP'deki yönetim de kendilerine yönelik eleştirileri "AKP ekmeğine yağ sürmek" diye püskürtsün. Böylece benim kara gün dostum Kılıçdaroğlu da yerinde kalsın."
ALTI ÇİZİLİ CÜMLE
Madımak'ta yakıldık, Başbağlar'da vurulduk. Maşalar farklı olsa da yakan da vuran da aynı el: Emperyalizm.
GÜNÜN SORUSU
Narko-Terör örgütü PKK'nın önemli propaganda aracı HDP'den milletvekili olan Ahmet Şık, TBMM rozetini takmayacakmış.
O zaman "katil" dediğin ve Meclis'inin rozetini de reddettiğin devletin maaşını da alma?
ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
6 TEMMUZ 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder