Oturduğunuz yerden "muhalif gazeteci" ayağına, keyfinizi bozmadan sözde "muhalif" gazetelerinizin yıpranmamış köşelerinden yazılar yazıyorsunuz.
Tamam, illa ki hepiniz hain ya da işbirlikçi değilsiniz ama bir zahmet iki kitap okuyup da kavramların ne anlama geldiğini anlasanız?
***
19 Eylül 2015.
Sözcü gazetesi,
Necati Doğru'nun yazısından bir kısım:
"Çoğunluğun Ankara’da bayrak çekmesine ve “Kardeşiz” diye yürümesine ihtiyaç kalmamalıydı. Eşit vatandaşlık, eşit haklar, eşit fırsatlar yükselmeliydi.
Çözüm: Eşit vatandaşlıktır."
***
Eşit Vatandaşlık, eşit yurttaşlık ile yurttaşların eşitliği kavramsal olarak FARKLI şeylerdir.
Eşit vatandaşlık/yurttaşlık, kişilerin etnik ve mezhepsel kimlikleri üzerinden eşitlenmesi yani ayrışması, sonrasında kotalanması daha sonrasında da bölünmesidir.
Yurttaşların eşitliği ise, kişilerin etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun, yurttaş olarak her konuda eşit haklara sahip olmasıdır ki Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin "ulus-devlet", "ulusal devlet" anlayışı ve bu anlayış doğrultusunda "Türklük" anlayışı, ırk ve mezhep esasına dayanmaz.
Kavramların bu kadar içinin boşaltıldığı çarpıtıldığı yerde böyle BARİZ bir hata yapılırsa, yazının geri kalanında PKK'ya sallasan da pek bir anlam ifade etmez.
Çünkü bu haliyle ancak eleştirdiğin zihniyetin ekmeğine yağ sürersin.
Sizlerden Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı olmanızı beklemiyoruz zaten.
Ama en azından ya bazı kavramların anlamını bilin, ya da her topa girmeyin!
Ne bileyim, "Bu halktan bir şey olmaz" deyin, evcil hayvanlardan bahsedin.
Ama n'olursunuz mevcut donanımınızın "hata" vereceği konulara girmeyin, varsın eksik kalsın!
Sistem muhalifliğiniz zaten devede kulak iken bari kavram muhalifliğine soyunmayın,
eğer ki "vazifeli kavram mühendisi" değilseniz..
Çağdaş BAYRAKTAR
19 Eylül 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder