23 Eylül 2015 Çarşamba

Bu "kim"in kafası?


Sözcü gazetesinin manşetlerini takip ettikçe insanın aklına tek bir soru takılıyor:
Sözcü gazetesinde "Ulus-devlet" ve "Türklük" kavramını anlayan kimse mi yok?

***

Daha yakın zamanda Necati Doğru'nun kurucu iradenin "yurttaşların eşitliği"ne atıf yapayım derken tam tersi "eşit yurttaşlık" kavramını kullanmasına tanık olmuştuk ki bugün bu duruma bir yenisi eklendi.
23 Eylül 2015 tarihinde yayınlanan sayısında gazete, sözüm ona manşetinden Erdoğan'ın "Yerli ve Milli" aday açıklamasına atıf yapmaya kalkmış.
Özelleştirilen ve yabancılara satılan şirketleri vurgulamasına lafımız yok. Ama sonrasında yazılanlar tam anlamıyla felaket.
Çünkü Sözcü gazetesi yazının devamında resmen "kan falına" bakmış, hatta modern bir şekilde "kafatası" ölçmüş!
AKP'li bakan ve vekillerin etnik veya mezhepsel kökenini incelemiş ve bunu da kötü bir şeymiş gibi ifşa etmiş.
Bilinçli ya da bilinçsiz bu gibi paylaşımlar yapıldığı sürece açıklamaya devam edeceğiz:
Etnisitesi, mezhebi ne olursa olsun, "Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan Türkiye Halkına Türk Milleti/Ulusu denir."

***

Bir kişiyi yerli ya da yabancı yapan etnisitesi, mezhebi değildir.

Eğer ki vurgulanmak istenen, kişilerin yabancılara olan "bağımlılığı" ise, bunun yolu da bu değildir.

Aksine bu yaklaşım tamamen sağlıksız ve getirisinden çok götürüsü olacak bir yaklaşım tarzıdır.

Gazete olarak Erdoğan'ın yerliden, milliden ne anladığını sorgulayabilirsin.

Bu söylemin gerçeklerle çeliştiğini de vurgulayabilirsin.

Ama en başında bilmelisin ki "Türklük" kavramı, "Kültürel" milliyetçiliği esas alır öncelikle.

O yüzden Ulu Önder "Ne mutlu Türküm diyene" demiştir, "Ne mutlu Türk doğana" demek yerine.

Bugünün şartlarında sana normal gelebilir ama "ırk kutsanmasının" zirve yaptığı Hitler, Mussolini dönemlerinde bu söylemin mesajı açık ve derindir.
(Tabii işine gelmezse anlayamazsın)

Hadi diyelim ki tam tersini anlayıp da kan falına bakarak çözüm arayıp kişilere "kimlik" biçmeye kalktın,
o zaman Türkmen kökenli Sırrı Süreyya Önder'i nereye koyacaksın?

***

Ülkenin adım adım bölünmeye götürüldüğü günlerde bu tarz bir manşet ve yaklaşım, etnik ve mezhep kökenine bakılmaksızın yurttaşlara yapılmış bir saygısızlıktır.

Farkında olmadan yapılıyorsa gaflet, delalet, cehalet, bilinçli yapılıyorsa da bölücülük ve ihanettir.

Çağdaş BAYRAKTAR
23 EYLÜL 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder