24 Eylül 2015 Perşembe
İNSAN OLMAK YA DA OLMAMAK
23 Eylül 2015.
Arefe günü.
Memleketi Osmaniye'ye gitmeden önce bayram alışverişi için sivil halde dışarıya çıkan Uzman Çavuş Mehmet Ali Sarak,
Diyarbakır Silvan'da PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu şehit oldu.
***
Bu haberi görmeyenler oldu.
Gördüğünde görmezden gelenler oldu.
Sanki ortada terör örgütü yokmuş gibi her şeyi sadece "saray"a bağlayan insanlar oldu.
...
Bir asker, sivil halde PKK'lı teröristler tarafından arefe gününde şehit ediliyor.
Bunu yapan insanların herhangi bir dini kaygısının, hassasiyetinin, saygısının olması söz konusu olabilir mi?
Bunu yapan insanların insanlıkla yakından-uzaktan ilişkisi olabilir mi?
Hadi diyelim bölücüsünüz.
Hadi diyelim ayrı bir devlet istiyorsunuz.
Ve bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti'ne savaş açıyorsunuz.
Bir devlete savaş açan örgüt için hedef, o devletin üst düzey yetkilileri mi olur yoksa o ülkenin masum erleri, çavuşları mı?
Buradan kesinlikle gidin o zaman yetkililere saldırın mesajı çıkmasın.
Mesele sadece tutarsızlığa ve kahpeliğe dikkat çekmek.
Eğer sen, kendince haklı gördüğün dava için ambulansa saldırıyorsan, rütbesiz erlere saldırıyorsan, sivil çavuşlara pusu kuruyorsan,
senin davan falan olamaz.
Daha önemlisi:
SEN İNSAN O-LA-MAZ-SIN.
Çünkü sen ruhen hastasındır. Her sorunu çözmek için "şiddet" kullanma hakkını kendinde görüyorsun demektir.
Ve senin için şiddet/terörizm, artık kendini ifade ediş, karşındakilerle iletişim biçimidir.
***
Oturduğu yerden ellerinden kayıp giden ülkesi için "sadece" oy kullanmayı çözüm gören, çünkü her şeyin değişmesini hiçbir şey yapmadan çözmek isteyen "sistem sigortası",
yani ulusun yurttaşı olmak yerine seçmen görünümlü ümmetin kulu olmayı içselleştiren kişiler için yaşananlar bir "an", yazılanlar ise cümle sarfiyatıdır.
Öylelerine de bu konu hakkında tek soru sorulabilir:
HDP'yi meşrulaştırmanızı, Selahattin Demirtaş'ı sempatik bulmanızı geçtik.
SİVİL BİR ASKERE PUSU KURUP, ELİNİZE SİLAH ALIP ONU ÖLDÜREBİLİR MİSİNİZ?
Eğer bunu yaparım diyorsanız, eyvallah.
Ama eğer asla yapamam deyip de yine de vazifeyi ihmale sürükleyecek "merhamet"inize devam edecekseniz,
kaçamayacağız bir gerçek var:
Bedeninizin olmasa da ruhunuzun parmak izi o tetiktedir artık.
Bunun hesabını kendi vicdanınıza veremezsiniz.
ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
24 EYLÜL 2015
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder