CHP seçmeni Muharrem İnce ile enerji buldu...
Öyle ya da böyle umutlandı. Hatta en partizanından bile "Keşke daha önce partinin başına gelseymiş" cümlesi duyuldu.
Öyle ya da böyle umutlandı. Hatta en partizanından bile "Keşke daha önce partinin başına gelseymiş" cümlesi duyuldu.
Merak ettiğim soru şu:
Aynı CHP seçmeni, başkanlık seçiminde Muharrem İnce için oy verirken, onun parti başına geçmesine engel olan, onun yakınındaki neredeyse hiçbir vekili aday bile yapmayan...
26 Mayıs 2018'de de parti bildirgesi adı altında Atatürkçülere, Kemalistlere Sevr'den sonra en kötü belgeyi dayatan ve halen yer yer İnce'yi baltalayan açıklamalar yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verip...
Ve bu şekilde Kılıçdaroğlu'nun Muharrem İnce'nin sürecinden bile pay çıkarmasına ortam mı sağlayacak...
Yoksa...
Muharrem İnce'ye ayrı, Kemal Kılıçdaroğlu listelerine ayrı tepki verip, bu ikisi arasındaki makası açarak Muharrem İnce'nin parti başına geçmesi için daha uygun şartların oluşmasına yardım mı edecek?
*
Ekonomik kriz eksenli bir erken seçimin çok uzakta olmadığı aşikarken...
(Yani 2019'de bir seçimin daha olacağı belliyken...)
Alternatif sorunu yaşamıyorken...
Üstelik alternatifi ile ittifak olacağından oy başka bir yere de gitmeyecekken... Bu sayede partisinin vekillerini bizzat dışarıdan denetle(t)me şansına sahip olacakken...
CHP seçmeni bu hayati fırsatı cesur bir şekilde değerlendirecek mi...
Yoksa yine bilerek ya da bilmeyerek CHP'deki dönüşüme engel mi olup...
Ve de partide değişim için mücadele veren insanların işini mi zorlaştıracak...
Hangisi?
CHP seçmeni bunu çok iyi düşünmeli...
Muhtemel 2019 erken seçimlerine hangi liderin önderliğinde ve hangi kadrolarla girmek istediğine karar verip, buna uygun davranmalı.
Ya da durumdan şikayet edemeyip, razı olmalı.
MUHALEFETİN LİDERİ DE ERDOĞAN...
Gündemin en önemli konularından birisi de Erdoğan'ın kapalı kapılar ardında yaptığı ve ne hikmetse dışarı sızan, videosu bile çekilebilen "HDP'yi baraj altında bırakın" açıklaması.
Gündemin en önemli konularından birisi de Erdoğan'ın kapalı kapılar ardında yaptığı ve ne hikmetse dışarı sızan, videosu bile çekilebilen "HDP'yi baraj altında bırakın" açıklaması.
Hı hı evet, kuvvetle muhtemel eşine bile güvenmeyen Erdoğan, etrafındaki "kriptolara" rağmen bu kadar gizli bir bilgiyi böyle bir yerde konuşacak. Evet, kim olduğunun tespit edilmesi büyük ihtimal olan kişi de buna rağmen cesaret gösterip Erdoğan'ın konuşmasını dışarıya paylaşacak.
Bilmeyenlere paylaşalım:
Gazetecilikte "bilinçli sızdırma" diye bir şey vardır. Kişi kamuoyuna ulaşmasını istediği bilgiyi ya bir ortam ya da bir kişi üzerinden kamuoyuna sızdırır, sanki aslında bilginin gizli kalmasını istiyormuş gibi davranarak.
Erdoğan, kendi ekibine seslenir gibi yaparak aslında karşı seçmene emir verdi o seçmen bunun farkında olmasa da. Neydi o emir?
"HDP'ye barajı geçirin."
Azımsanmayacak bir kitle de Erdoğan'a sözde inat ve karşı olarak Erdoğan'ın istediğini yapacak...
Sonra da bu kişiler muhalif diye, akıllı diye ortalarda dolaşıp AKP seçmenini sorgulamamakla, koyun olmakla suçlayacak.
Ne güzel değil mi?
Tabii ki değil.
ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
14 HAZİRAN 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder