Betül ablamın paylaşımını okuyunca, tabi o ve arkadaşları kadar haddime olmasa da, haddimi aşarak bir şeyler paylaşmak istedim.
Sanırım geçen seneydi.
O kadar çok kahramanımız tutsak alınmıştı ki, yetişemiyorduk, olan bitene..
İşte o günlerden birisinde öğrenmiştik Muzaffer Tekin'in sağlık durumunu, yapılanları.
O durumun detayına bile girmek istemiyorum. Zaten komutanımızın bugün yanımızda olmayışı, durum hakkında ipucu veriyordur fazlasıyla.
Durumu öğrenmiştik. Bir şeyler yapmalıydık Üçüncü Yol ekibinden arkadaşlarımızla.
Sonra bir "Tabela" belirledik twitter için. O tabelayı kullandığım bir yazı yazdım bilgilendirmek adına. Sonra dışarıdan da destek geldi. Belli bir süre sonra da komutanımız serbest bırakıldı geç de olsa.
***
Payımız var mı yok mu? Bilmiyorum.
Fakat, tarihsel süreçte doğru yerde konumlanmak, yeteri kadar konuşamasak da en azından susmamak, olan bitene yüz çevirmemek, böyle günlerde gideni geri getirmiyor elbet.
Ama en azından vicdanındaki sızıyı bir nebze dindiriyor.
***
***
Ben Muzaffer Tekin'i yüz yüze görmedim hiç.
Bunları yazarken Milli İrade Bildirisi'ndeki yazımı da paylaşmak için arama motoruna "Muzaffer Tekin Çağdaş Bayraktar" yazdığımda, Muzaffer Tekin'in kişisel bir sayfası olduğunu, yazımın da o sitede paylaşıldığını gördüm.
Demek ki haberdar olmuştu bizden.
Demek ki duymuştu sesimizi.
Belki görememiş olsa da yüzlerimizi, hissetmişti bizi.
Demek ki duymuştu sesimizi.
Belki görememiş olsa da yüzlerimizi, hissetmişti bizi.
Acı bir tebessüm işte..
Vatan sağ olsun.
http://www.milliiradebildirisi.org/muzaffer-tekine-ozgurluk-hem-de-hemen-cagdas-bayraktar/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder